Motorlu Testere ile Çalışırken Doğru Duruş Teknikleri

Motorlu Testere ile Çalışırken Doğru Duruş Teknikleri

   Motorlu testere, şüphesiz ormancılık ve bahçe işlerinde kullanılan en güçlü ve verimli el aletlerinden biridir. Ancak bu güç, beraberinde ciddi bir sorumluluk ve risk getirir. Çoğu kullanıcı, testerenin zincirini bilemeye, yakıtını doldurmaya veya motor bakımına odaklanır, ancak en kritik güvenlik unsurunu sık sık göz ardı eder: kendi vücutlarını. Motorlu Testere ile Çalışırken Doğru Duruş Teknikleri, bu güçlü aleti bir uzuv kaybı riskinden, verimli bir üretim aracına dönüştüren temel farktır. Bu sadece "dik durmak" demek değildir; bu, vücudunuzun ağırlık merkezini, aletin ürettiği muazzam güce ve beklenmedik tehlikelere (özellikle "geri tepme" - kickback) karşı nasıl konumlandırdığınızla ilgili dinamik bir disiplindir.

İş güvenliği istatistikleri acımasızdır: Motorlu testere kazalarının büyük çoğunluğu, operatör yorgunluğu ve kontrol kaybından kaynaklanır. Kontrol kaybının temel nedeni ise, en başından yanlış bir duruş pozisyonu benimsemektir. Ergonomik olmayan bir duruş, kasların hızla yorulmasına, dikkatin dağılmasına ve reaksiyon süresinin yavaşlamasına neden olur. Doğru bir duruş ise, testerenin ağırlığını ve titreşimini büyük kas gruplarınıza (bacaklar ve sırt) dağıtmanızı sağlar, kollarınızın yorulmasını engeller ve en önemlisi, olası bir geri tepme anında testerenin size çarpmasını engelleyecek o hayati dengeyi korumanıza olanak tanır. Bu makale, sadece motorlu testere kullanmanın "nasıl" olduğunu değil, aynı zamanda bu işi uzun yıllar boyunca sağlıklı ve güvenli bir şekilde "nasıl sürdürebileceğinizi" detaylandıran ergonomi ve güvenlik prensiplerini ele alacaktır. Bu teknikler, odun kesmeyi bir şans oyunu olmaktan çıkarıp, kontrollü bir beceriye dönüştürecektir.

 

Doğru Duruş Teknikleri Nedir ve Nerede Kullanılır?

 

"Motorlu Testere ile Çalışırken Doğru Duruş Teknikleri", en basit tanımıyla, operatörün vücudunu, motorlu testerenin ürettiği kuvvetleri (itme, çekme, titreşim) karşılamak, aleti tam olarak kontrol altında tutmak ve olası bir kaza (özellikle geri tepme) anında yaralanmayı en aza indirmek için aldığı stabil, dengeli ve ergonomik pozisyondur. Bu, statik bir "poz" değil, kesim işlemi sırasında değişen koşullara uyum sağlayan dinamik bir denge halidir. Temel amacı, operatörün ağırlık merkezini alçaltmak, yere sağlam basmasını sağlamak ve testereyi vücudun güvenli bir bölgesinde tutmaktır.

Bu teknikler, motorlu testerenin çalıştırıldığı her an ve her yerde kullanılır. Kullanım alanı, kesilen malzemenin türüne veya büyüklüğüne göre değişmez; bu bir güvenlik protokolüdür.

  1. Ağaç Devirme (Felling): Bir ağacı devirirken, doğru duruş sadece kesim için değil, aynı zamanda acil bir "kaçış yolu" planı için de kritiktir. Operatör, ayakları omuz genişliğinde açık ve dizleri kırık bir pozisyonda durarak, ağacın devrilme yönüne ters açıda (genellikle 45 derece) planlanmış kaçış yoluna hızla yönelebilmelidir.

  2. Dallama (Limbing / Budama): Belki de en tehlikeli işlemlerden biridir. Operatör, devrilmiş ağacın gövdesi üzerinde çalışırken, kestiği dalların altında biriken gerilimi hesaba katmalıdır. Doğru duruş burada, testereyi bacaklarının arasına almamak ve her zaman gövdenin bir yanında durmaktır.

  3. Kütük Bölme (Bucking / Yerde Kesim): Yerdeki kütükleri keserken kullanılır. Burada temel prensip, asla belden eğilmemektir. Operatör, ayaklarını kütüğün iki yanına sağlamca basmalı (eğer kütük sabit ve büyükse) veya kütüğün bir yanında durarak, dizlerini bükerek (squat yapar gibi) kesim seviyesine inmelidir.

Bu tekniklerin temel bileşenleri şunlardır:

  • Ayaklar: "Boksör Duruşu" olarak da bilinen, bir ayak hafifçe önde, omuz genişliğinde açık pozisyondur. Bu, hem ileri-geri hem de yanlara doğru denge sağlar.

  • Dizler: Asla kilitli olmamalıdır. Hafif bükülü dizler, vücudun doğal amortisörleridir. Titreşimi emer, dengeyi artırır ve hızlı hareket kabiliyeti sunar.

  • Sırt: Her zaman düz tutulmalıdır. Eğilmek gerektiğinde, bu hareket belden değil, kalça ve dizlerden ("çömelme") yapılmalıdır.

Kısacası, doğru duruş, motorlu testere ile aranızdaki fiziksel arayüzdür ve bu arayüz ne kadar stabil olursa, kontrol o kadar artar.

 

Duruşun Teknik Özellikleri ve Ergonomi

 

Motorlu testere duruşunun "teknik özellikleri", aslında vücut mekaniğinin (biyomekanik) ve ergonominin birleşimidir. Bu, sadece "iyi görünmek" için değil, fiziksel stresi en aza indirip kontrolü maksimize etmek için tasarlanmış bir mühendislik yaklaşımıdır. Bu ergonomik prensipler, kas yorgunluğunu geciktirir ve operatörün [geri tepme bölgesi] (kickback zone) olarak bilinen tehlikeli alandan korunmasını sağlar.

Temel Ergonomik Bileşenler:

  1. Dengeli "Boksör Duruşu":

    • Ayak Konumu: Ayaklar omuz genişliğinde açılır. Sol ayak (sağ elini kullananlar için) hafifçe öne yerleştirilir. Bu, vücudu hem testerenin çekme kuvvetine (zincir dönerken) hem de olası bir itme kuvvetine (sıkışma) karşı sabitler.

    • Ağırlık Merkezi: Dizler hafifçe bükülerek ağırlık merkezi yere yaklaştırılır. Bu, bir geminin su hattının alçaltılması gibidir; dengeyi muazzam artırır.

  2. Sıkı ve Doğru Tutuş (Grip):

    • Teknik: Her iki el de testerenin kollarını sıkıca kavramalıdır. En kritik teknik detay, sol elin başparmağının ön tutma kolunu (handle) alttan sarmasıdır. Buna "tam kavrama" (full wrap) denir.

    • Ergonomisi: Olası bir geri tepme anında, testere geriye doğru fırladığında, bu alttan kavranan başparmak, testerenin operatörün yüzüne çarpmasını engelleyen mekanik bir kilit görevi görür. Gevşek bir tutuş veya başparmağın üstte olması ("çay bardağı tutuşu") felaketle sonuçlanır.

  3. Vücut Pozisyonu (Sırt ve Kollar):

    • Sırt: Sırt düz tutulmalıdır. Testereyi aşağı indirmek için belden eğilmek, omurga disklerine aşırı yük bindirir ve hızla yorgunluğa yol açar. Doğru teknik, dizleri bükerek çömelmektir.

    • Kollar: Kollar (özellikle sol kol) nispeten düz ama kilitli olmamalıdır. Dirsekler vücuda yakın tutulur. Testereyi vücuttan uzakta tutmak, kaldıraç etkisi nedeniyle testerenin hissedilen ağırlığını katbekat artırır ve kontrolü azaltır.

Ergonomik Duruş Karşılaştırması Tablosu:

Özellik Doğru Duruş (Ergonomik) Yanlış Duruş (Riskli)
Ayaklar Omuz genişliğinde, boksör duruşu Bitişik veya çok açık, dengesiz
Dizler Hafif bükülü (esnek) Kilitli (sert), şok emilimi yok
Sırt Düz (çömelerek eğilme) Kambur (belden eğilme)
Tutuş Sıkı, başparmaklar altta Gevşek, başparmak üstte
Kollar Vücuda yakın, dirsekler rahat Vücuttan uzak, gergin
Baş İşleme hakim, geri tepme hattı dışında Testereye çok yakın, egzoz dumanı içinde

Bu teknik özelliklere uyum, motorlu testere kullanımını "kaba kuvvet" işi olmaktan çıkarır; onu bir "teknik" ve "denge" işine dönüştürür.

 

Doğru Duruşun Uygulandığı Alanlar ve Prensipler

 

Doğru duruşun temel prensipleri (boksör duruşu, dizler bükülü, sırt düz) her zaman geçerli olsa da, bu temel duruş, yapılan işin niteliğine göre küçük ama kritik adaptasyonlar gerektirir. Farklı kesim senaryoları, farklı fiziksel zorluklar ve riskler barındırır. Bu prensiplerin uygulanması, bu riskleri yönetmenin anahtarıdır.

1. Ağaç Devirme (Felling):

Ağaç devirme, en yüksek beceri ve planlama gerektiren işlemdir.

  • Alan: Ağacın etrafı temizlenmeli ve iki adet "kaçış yolu" (escape route) belirlenmelidir (ağacın devrilme yönünün tersine 45 derece açılarla).

  • Duruş Prensibi: Duruş, sadece kesim yaparken değil, aynı zamanda hızla geri çekilmeye de olanak tanımalıdır. Operatör, devirme kesiğini (felling cut) yaparken ayakları yere sağlam basmalı, ancak vücudu her an geriye doğru hareket etmeye hazır olmalıdır. Dizlerin bükülü olması, bu "patlayıcı" geri çekilme hareketi için gereklidir. Vücut, ağacın devrilme hattının dışında konumlandırılmalıdır.

2. Yerde Kesim (Bucking / Kütük Bölme):

En yaygın kullanımdır ve genellikle sırt yaralanmalarının ana nedenidir.

  • Alan: Kütük sabitlenmelidir. Eğer kütük hareketliyse, takozlarla desteklenmelidir.

  • Duruş Prensibi: Buradaki temel prensip "belden eğilme" yasağıdır.

    • Küçük Kütükler: Operatör, bacaklarını kütüğün iki yanına açarak (ata biner gibi) durabilir. Ayaklar omuz genişliğinden fazla açılır ve dizler bükülerek kesim seviyesine inilir. Sırt düz kalır.

    • Büyük Kütükler: Operatör kütüğün üzerine binmemelidir. Kütüğün sol tarafında durulur. Boksör duruşu alınır ve dizler bükülerek çömelinir. Bu, bel yerine bacak kaslarının (quadriceps) kullanılmasını sağlar.

3. Dallama (Limbing / Budama):

Bu, en dinamik ve tehlikeli iştir, çünkü gerilim altındaki dallar beklenmedik şekilde fırlayabilir.

  • Alan: Devrik ağacın gövdesi üzerinde çalışılır.

  • Duruş Prensibi: "Testereyi Kalkan Olarak Kullanma". Operatör, daima devrik ağaç gövdesinin sol tarafında durmalıdır. Kesim yaparken, motorlu testere (ve ağacın gövdesi) operatör ile kesilen dal arasında bir "bariyer" görevi görmelidir. Asla testere bacakların arasına alınmamalı veya bacakların önünde kesim yapılmamalıdır. Duruş, sürekli olarak bir sonraki dala geçmek için küçük adımlar atmayı gerektirdiğinden mobil olmalıdır.

Özel Durum: Eğimli Arazide Duruş

Motorlu testere ile çalışırken belki de en kritik prensip budur: Eğimli bir arazide (yokuşta) kesim yaparken, operatör daima kütüğün veya ağacın yokuş yukarısındaki tarafında (üst tarafında) durmalıdır. Bu, kesilen kütüğün yuvarlanması durumunda operatörün ezilmesini engeller. Dengeyi sağlamak için yokuş yukarıdaki bacak daha fazla destek sağlamalıdır.

 

Doğru Duruş ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

 

Motorlu testere kullanımıyla ilgili güvenlik ve teknik konular, operatörlerin aklında birçok soru işareti bırakmaktadır. Doğru duruş teknikleri, bu soruların merkezinde yer alır, çünkü güvenlik ve verimlilik doğrudan bu temele dayanır.

 

1. "Geri tepme" (kickback) tam olarak nedir ve doğru duruş bunu nasıl engeller?

 

Geri tepme (kickback), motorlu testere kazalarının en yaygın ve en tehlikeli olanıdır. Teknik olarak, testere palasının (guide bar) ucundaki "geri tepme bölgesi" olarak adlandırılan üst çeyreğin (özellikle ucu), sert bir nesneye (bir dal, kütük veya hatta sert bir buz tabakası) temas etmesiyle oluşur. Bu temas, zincirin anlık olarak sıkışmasına ve dönme kuvvetinin testereyi aniden ve şiddetle operatöre doğru (genellikle yukarı ve geriye) fırlatmasına neden olur. "Engellemek" kelimesi burada çift anlamlıdır. Doğru duruş, geri tepmenin oluşmasını doğrudan engellemez (bu, palanın ucuyla kesim yapmamakla ilgilidir), ancak geri tepme oluştuğunda operatörün yaralanmasını engeller. Denge (boksör duruşu) ve sıkı tutuş (başparmak altta), testerenin fırlama enerjisini vücudunuzun absorbe etmesini ve kontrol altında tutmasını sağlar. En önemlisi, doğru duruş (vücudu kesim hattının soluna konumlandırma), testere geriye fırlasa bile, onun doğrudan yüzünüze veya göğsünüze değil, sağ omzunuzun üzerinden geçip gitmesini sağlar.

 

2. Yorgunken motorlu testere kullanabilir miyim? Duruşum neden bozulur?

 

Cevap kesin ve net bir Hayır'dır. Yorgunluk, motorlu testere kullanırken alkollü olmak kadar tehlikelidir. Fiziksel yorgunluk, doğrudan duruş tekniğinizin çökmesine neden olur. Ergonomik duruş (dizler bükülü, sırt düz, kollar kontrollü), kasların aktif olarak çalışmasını gerektiren bir pozisyondur. Kaslar yorulduğunda, vücut içgüdüsel olarak "kolay" olana kaçar: Dizler kilitlenir, sırt kamburlaşır (belden eğilme başlar) ve testere vücuttan uzaklaşır. Dizler kilitlendiğinde denge kaybolur. Sırt kamburlaştığında omurga savunmasız kalır. Testere uzaklaştığında ise kontrol imkansızlaşır. Zihinsel yorgunluk ise, palanın ucunu nereye koyduğunuz gibi hayati detaylara olan dikkatinizi azaltır. Yorgunluk hissettiğiniz an, duruşunuzun bozulduğunu fark etmeseniz bile, motoru durdurup mola vermelisiniz. Kazaların çoğu, işin sonuna doğru, yorgunluk zirvedeyken meydana gelir.

 

3. Yokuşta veya eğimli arazide duruş tam olarak nasıl ayarlanmalı?

 

Eğimli arazide çalışmak, standart risklere yerçekimi faktörünü de ekler. Temel kural değişmez: Daima kesim yaptığınız nesnenin (ağaç veya kütük) yokuş yukarısındaki tarafında durun. Bu, en önemli güvenlik kuralıdır. Eğer kestiğiniz kütük veya ağaç yuvarlanmaya karar verirse, sizin üzerinize değil, sizden uzağa doğru (yokuş aşağı) yuvarlanacaktır. Duruşunuzu ayarlarken, yokuş yukarıdaki ayağınız (size yakın olan) ana destek noktanız olmalıdır. Boksör duruşunu araziye uyarlamalı, ayaklarınızın kaymaz bir zemine bastığından emin olmalısınız. Eğim nedeniyle vücut ağırlık merkezinizi normalden daha fazla alçaltmanız (dizleri daha çok bükmeniz) gerekebilir. Asla yokuş aşağı durup, yokuş yukarı kesim yapmaya çalışmayın; bu, hem denge kaybına hem de yuvarlanan malzemenin altında kalmanıza davetiye çıkarır.

 

4. Testereyi vücuduma ne kadar yakın tutmalıyım?

 

Testere, "rahatça kontrol edilebilecek kadar yakın, ancak tehlike yaratmayacak kadar uzak" bir mesafede tutulmalıdır. Bu ikilem, doğru teknikle çözülür. İdeal pozisyon, dirseklerinizi hafifçe bükerek vücudunuza yakın tutmaktır (ancak vücuda kilitlememek). Testere, kollarınız tamamen uzanmış haldeyken tutulmamalıdır. Kollar ne kadar uzanırsa, testerenin ağırlığı kaldıraç etkisiyle o kadar artar ve kontrol o kadar zorlaşır. Ayrıca, kollar uzadıkça yorgunluk çok daha hızlı başlar. Ancak testere, vücuda "yapışık" da olmamalıdır. Vücudunuzla çalışan pala arasında her zaman güvenli bir tampon bölge olmalıdır. Testere çalışırken asla bacaklarınızın arasına almamalısınız. İdeal pozisyon, testerenin ağırlığını vücudunuzun merkez hattına yakın tutarken, palanın tehlikeli bölgelerini vücudunuzdan uzakta tutmaktır. Bu, özellikle sol kolun hafif bükülü ama güçlü bir şekilde testereyi yönlendirmesiyle sağlanır.

 

5. Sadece küçük dalları veya çalıları keserken de bu ciddi duruşa gerek var mı?

 

Evet, kesinlikle. Belki de en çok bu zamanlarda gereklidir. Kazaların çoğu, operatörlerin işi "basit" veya "küçük" olarak görüp, güvenlik önlemlerini (hem kişisel koruyucu donanım - KKD, hem de duruş) hafife aldığı anlarda meydana gelir. Küçük bir dal keserken, palanın ucu dalın arkasındaki görünmez başka bir sert dala veya kütüğe çarparak tam güçte bir geri tepme yaratabilir. Motorlu testerenin gücü, kestiği malzemenin büyüklüğüne bağlı değildir; motor tam güçte çalışır. Küçük bir çalıyı keserken belden eğilmek, dizleri kilitlemek veya testereyi tek elle kullanmaya çalışmak (ki bu asla yapılmamalıdır), anlık bir dikkatsizlik sonucu ciddi yaralanmalara yol açar. Doğru duruş teknikleri bir "seçenek" değil, motor çalıştığı sürece uygulanması gereken bir "zorunluluktur". Ciddiyet, kesilen odunun değil, kullanılan aletin gücüne göre belirlenmelidir.

 

Yanlış Duruş Teknikleri ve Riskleri (Karşılaştırma)

 

Motorlu testere ile çalışırken doğru duruş tekniklerinin önemini anlamanın en iyi yolu, yaygın olarak yapılan yanlışların felaketle sonuçlanabilecek potansiyelini görmektir. Doğru duruş hayat kurtarırken, yanlış duruş tam tersini yapar.

Yanlış Duruş 1: Belden Eğilme (Kambur Duruş)

  • Karşılaştırma: Doğru teknikte operatör, dizlerini bükerek (squat) çömelir ve sırtını düz tutar. Yanlış teknikte ise operatör, dizlerini kilitleyip kütüğe ulaşmak için belden eğilir.

  • Risk: Bu, iki ana risk doğurur. Birincisi, kronik sağlık sorunlarıdır. Motorlu testerenin 5-8 kg arası ağırlığı, titreşimle birleştiğinde ve belden eğilmenin yarattığı kötü mekanikle birleştiğinde, omurga disklerine (fıtık) ve sırt kaslarına muazzam bir yük bindirir. İkincisi, denge kaybıdır. Belden eğildiğinizde, ağırlık merkeziniz tehlikeli bir şekilde öne kayar. Testerenin ani bir çekmesi veya bir anlık tökezleme, sizi doğrudan çalışan palanın üzerine düşürebilir.

Yanlış Duruş 2: Bitişik Ayaklar (Heykel Duruşu)

  • Karşılaştırma: Doğru teknikte "boksör duruşu" (ayaklar omuz genişliğinde, biri önde) esastır. Yanlış teknikte operatör, ayaklarını birbirine yakın, hatta bitişik tutar.

  • Risk: Sıfır denge. Bu pozisyondayken, motorlu testerenin normal çalışma sırasında yarattığı itme-çekme kuvvetlerini bile karşılayamazsınız. Ayaklarınızın altındaki zeminin en ufak bir pürüzü (bir dal parçası, ıslak yaprak) veya testerenin ani bir sıkışması, dengenizi tamamen kaybetmenize neden olur. Bu duruş, operatörü devrilmeye hazır bir heykel gibi savunmasız bırakır.

Yanlış Duruş 3: Kollar Tam Uzatılmış (Kaldıraç Duruşu)

  • Karşılaştırma: Doğru teknikte kollar vücuda yakın ve dirsekler rahat bir pozisyondadır. Yanlış teknikte operatör, testereyi (özellikle ulaşılması zor yerlerde) kollarını tamamen uzatarak kullanır.

  • Risk: Hızla tükenme ve tam kontrol kaybı. Testere vücuttan uzaklaştıkça, "kaldıraç etkisi" nedeniyle hissedilen ağırlığı katlanarak artar. Kaslarınız saniyeler içinde yanmaya başlar. Daha da tehlikelisi, kollarınız uzadığında, testerenin ağırlık merkezi sizden uzaklaşır. Bu durum, geri tepme (kickback) anında testereyi kontrol etmenizi imkansız hale getirir, çünkü testereyi geri çekecek veya yönlendirecek kas gücünüz kalmamıştır.

Yanlış Duruş 4: Kesim Hattında Durmak

  • Karşılaştırma: Doğru teknikte operatör, vücudunu (özellikle başını ve göğsünü) daima testere palasının düzleminden (kesim hattı) sola (veya sağa) kaydırır.

  • Risk: Bu, en ölümcül hatadır. Eğer operatör, tam olarak kestiği hattın arkasında durursa, olası bir geri tepme anında testerenin fırlayacağı yer tam olarak operatörün yüzü veya göğsüdür. Zincir freni devreye girse bile, o şiddetli darbe ciddi yaralanmaya neden olabilir. Doğru duruş, vücudu bu "atış poligonundan" çıkarmaktır.

 

Doğru Duruşun Ergonomik Avantajları

 

Motorlu testere ile çalışırken doğru duruş tekniklerini benimsemek, sadece bir güvenlik tavsiyesi değil, aynı zamanda operatörün sağlığı, verimliliği ve konforu için yapılan en önemli yatırımdır. Bu tekniklerin sağladığı ergonomik avantajlar, anlık kazaları önlemenin çok ötesine geçer.

1. Kaza Önleme ve Kontrol (Geri Tepme Yönetimi):

En belirgin avantaj budur. Ergonomik (boksör) duruş, size maksimum denge sağlar. Geri tepme (kickback) meydana geldiğinde, bu duruş testerenin şiddetini absorbe etmenizi ve kontrol altına almanızı sağlar. Bükülü dizler ve dengeli ayaklar, vücudunuzun geriye doğru savrulmasını engeller. Düzgün bir duruş, testerenin değil, sizin kontrolün sahibi olmanızı sağlar. Bu, pasif bir güvenlik değil, aktif bir kontrol mekanizmasıdır.

2. Yorgunluğun Dramatik Olarak Azaltılması:

Yanlış bir duruş (belden eğilme, kolları uzatma), tüm yükü küçük kas gruplarına (kollar, omuzlar, bel) bindirir. Bu kaslar hızla yorulur. Ergonomik duruş ise, yükü vücudun en güçlü kas gruplarına (bacaklar, kalça ve sırtın üst kısmı) dağıtır. Çömelerek kesim yapmak, bacak kaslarınızı kullanır; bu, testereyi kollarınızla havada tutmaktan çok daha az yorucudur. Daha az yorgunluk, daha uzun süre dikkatli çalışabilmek anlamına gelir ve kazaların çoğu yorgunluk anında olur.

3. Verimlilik ve Kesim Kalitesinde Artış:

Denge ve kontrol, doğrudan verimliliğe yansır. Vücudunuzla titrediğiniz veya dengenizi kaybettiğiniz bir pozisyonda, hassas bir kesim yapamazsınız. Doğru duruş, testere palasını kesim hattında sabit tutmanızı kolaylaştırır. Testereyle "dövüşmek" yerine, onunla "çalışırsınız". Vücut ağırlığınızı kullanarak testerenin işini yapmasına izin verirsiniz. Bu, daha pürüzsüz, daha hızlı ve daha isabetli kesimler anlamına gelir.

4. Kronik Meslek Hastalıklarının Önlenmesi:

Motorlu testere kullanımı, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

  • Sırt ve Bel Ağrıları: Yanlış duruşun (belden eğilme) kaçınılmaz sonucudur. Ergonomik duruş, omurgayı korur.

  • Beyaz Parmak Sendromu (Titreşim Hastalığı): Testerenin titreşiminin neden olduğu bu nörolojik ve dolaşım bozukluğu, testereyi çok sıkı ve gergin tutmakla (kolları uzatmak gibi) daha da kötüleşir. Doğru duruş ve rahat ama sıkı bir tutuş, titreşimin vücuda daha iyi dağılmasını sağlar ve bu [Beyaz parmak sendromu] riskini azaltır.

Kısacası, doğru duruş teknikleri, motorlu testere kullanmanın "maliyetini" (sağlık ve güvenlik riski) düşürürken, "çıktısını" (verimlilik ve kontrol) artıran en temel ergonomik avantajdır.


Motorlu testere, operatörün becerisi ve disiplini kadar güvenlidir. Zincir ne kadar keskin olursa olsun, motor ne kadar güçlü olursa olsun, en önemli güvenlik bileşeni operatörün kendisidir. Motorlu Testere ile Çalışırken Doğru Duruş Teknikleri, bu gücü güvenle yönlendirmenin alfabesidir. Bu, sadece bir kez öğrenilip unutulacak bir bilgi değil, motorun ipi her çekildiğinde bilinçli olarak uygulanması gereken bir disiplindir. Ayaklarınızı omuz genişliğinde açmak, dizlerinizi bükmek ve sırtınızı düz tutmak, bu aletle uzun, sağlıklı ve üretken bir çalışma yaşamı arasındaki en net çizgidir.

Güvenliğiniz ve sağlığınız hakkında daha fazla bilgi almak, profesyonel kesim teknikleri veya ergonomik çalışma prensipleri üzerine eğitim talep etmek için uzman ekibimizle iletişime geçmekten çekinmeyin. Güvenli kalın.